AHMET ACAR

HOŞ GELDİN KANAL İSTANBUL

Bi seçim daha yaşadık ve gördük;

Gelenlere çorba ikram ettiler. Merakla çorbanın içine ne koyduklarına baktım. Su ve
“yeni bahar” haricinde tüm baharatlar var. Ancak ilkokulda tat alma duyusunu öğrenmek için dilimizin her bölümünü ders olarak işledik!

Çorbayı Çukur’daki Aliço bile beğenmedi ancak sesi çıkmadı.

Bu çorbayı kıvamına tekrar dönüştürmek için çok ama çok çaba harcadım. Sonuç 0…

HAYYDİİİİİİİİİİİ

Yaklaşık bundan iki yıl önce Kocaeli Kitap Fuarındaydık. Yayınladığım kitapların afişlerine davalar açıldığından dolayı standın duvarlarına duvar yazıları yazmaya karar vermiştim. Yazdığım yazılar şüphesiz bizi yöneten ve yönetmeyi taahhüt edenlere yönelikti. İstatistikleri verdim:

CHP %27 Küsür

İYİ PARTİ %11 Küsür

SAADET P. %2 Küsür

DP (Gültekin Uysal) %0001 Küsür

GELECEK P. %0001 Küsür

DEVA P. % 001,5 Küsür

HDP %9.

ALİ TOPU AT

UYSAL TOPU TUT

MERAL KALEYE GEÇ

TEMEL FIKRA ANLAT

AHMET VER PASI

KEMAL TOPU KALEYE AT

Sonunda da Top Zafere Kaçtı diye yazıyı bağladım.

Ooo yetmedi.

Bu sonuçlar araştırma şirketlerine kapak olsun!

Araştırma şirketleri büyük paralar aldılar. İnsanlarımızın umutlarıyla oynadılar.

Bizde her şey bee-daa-vaa.

Ağustos 2022 sonlarına doğru 14 Mayıs seçimlerini düşünerek bi yazı kaleme aldım. Yazının başlığı ‘Santrafor Yok’. Devamında da Recep Tayyip Erdoğan kazanır AKP kaybeder dedim. Üzülerek de olsa bu gerçekleşti. Seçimler ikinci tura kaldı. Telefonlarım çalmaya başladı. Dostlar ve arkadaşlar sordu: “İkinci turda seçimi kim kazanır, öngörüleriniz nedir?”

Ben bekleyin birkaç gün dedim. O aralarda Sayın Kemal Kılıçdaroğlu basına Vatansever, Atatürkçü ve Cumhuriyetçileri davet etti. Ben de bu davetten kendime pay çıkararak ikinci defa randevu (görüşme)  istedim. ‘Birinci randevuyu (görüşmeyi) istediğimde 9 ay önce idi. Seçimler bitti ikinci randevuyu (görüşmeyi) ikinci tur için istedim. 5 dakika görüşmek için Kemal Kılıçdaroğlu’nun çok çok yakınlarından birini telefonla aradım. 2. tur seçimine fikrim ve öngörülerim var dedim. Kendisi ileteceğim, akşam telefonla görüşelim dedi. Akşam aradım; “Ahmet Bey, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu size mail adresini iletmemi istedi.” dedi… Hiç mail ile olacak iş mi bu? Zaten fikir ve düşünceleri sonuca etki edecek şekilde olmayacağını tahmin ettiğimden dolayı yılmadım. Telefona sarıldım, aramaya başladım. İlk olarak Memduh Bayraktaroğlu’nu aradım. Telefonu çaldı çaldı çaldı çaldı… Tenezzül edip açmadı. İşi vardır dedim. Bana dönüş yapacağını düşündüm. Ama onun başı dönmüş. Ardı sıra Gürsel Tekin Bey’i aradım. Neeeeee benim telefonumu engeellemişş, görüşemedim; yazarlarımızdan Kahraman Eroğlu’nu aradım, “Yardımcı olabilir misin?” dedim. Sonuç çıkmadı; bireysel olarak sevdiğim Mustafa Balbay’ı aradım, “Özel kalemiyle görüşeyim arayacağım.” dedi. Müsait değilmiş, ben yine de aramaya devam ettim. Ankara’dan kıymetli bir dostu aradım, konuyu anlattım. “Benim Kemal Kılıçdaroğlu ile 5 dakika CHP genel merkezinde 2. tur seçimine istinaden görüşmem lazım.” dedim. Sağolsun Ankara’daki dost kendisine vazife edinip Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na en yakın Faik Öztrak ve Özgür Özel Beyin cep telefonlarını yolladı. Faik Öztrak Bey’i aradım, cevap vermedi! Telefonu çaldı çaldı çaldı çaldı çaldı… Cevap vermedi. Bir daha aradım, yine yok. Yine aradım, yine yok. Mesaj yazdım, mesajı okumama olasılığı yok diye düşündüm ki okumuş. Soyadındaki gibi trak geldi demek ki! Daha sonra Özgür Özel Bey’i aradım, telefonu kapalı. Bi daha aradım. Bi daha kapalı. Akşam da aradım, kapalı. İçerlememe rağmen meşgul insanlar. Mesaj attım. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu Beyefendiyle ikinci tur seçimlerine istinaden 5 dakika görüşmem gerektiğini mesajla ilettim. İkinci tur seçimi kazanmak için çok yoğun çalışıyorlar zannımca!

Ancak fikir ve duygu bende…

Aramalara devam ettim. Sayın Prof. Dr. Tolga Yarman Bey’i aradım. Epeyce konuştuk. O benden daha çok haykıra haykıra (feveran) isyan etti. İsmail Küçükkaya’yı aradım. Konuyu anlattım. “Ahmet Bey benim o kadar boyum uzun değil” dedi. Bülent Kuşoğlu’nu aradım, cevap vermedi. Peşi sıra Nuray Başaran’ı aradım. Konuyu anlattım. “Kemal Bey sizi tanıyor mu?” diye sordu. Ben de kendimi beğenmiş olmamama rağmen “narsist”lik yaptım. “Türkiye dahil beni dünya tanıyor, Kemal Bey’in beni tanımama olasılığı yok” dedim. İlgileneceğini söyledi. “Mesaj olarak bana yazar mısınız?” dedi. Bende kim olduğumu yazıp gönderdim. Ses çıkmadı. Akabinde Necdet Saraç’ı aradım. Bana “Özel kalem” dedi. “‘Kalem’ zaten benim elimde yazıyorum” dedim. Son olarak Berhan Şimşek Bey’i aradım ve görüştüm. “Benim o taraflarda bezim yok” dedi…

Ve oturdum ikinci tur için bu yazıyı kaleme aldım. Mutfakta tencere ve tava var. Çalışma odamda kitaplarım var. Adamın tenceresi tavası dolu, çalışma odasındaki kitapların üstünde Ahmet Ümit’in romanı. Kitaplara da her şeye olduğu gibi zam zam zam… Yetti mi yetmedi. Kemal Kılıçdaroğlu kaybetti. CEHAPE kazandı. VAY KEMAL BEY VAAAAYY! Kemal Kılıçdaroğlu zannımca üzülerek yazayım önümüzdeki ikinci tur seçimlerine artı olarak, kalırsa,  İstanbul seçimlerini de… HAYYDİİİİİİİİİİİ

Size benden İzel Çelik Ercan’dan Geçmişler Olsun şarkısı gelsiiinn.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde de eş başkanları saymazsak iki tane parti genel başkanı var. 6’lı masadakilerin kafaları o kadar çok çalışıyor ki o kadar olsun.

Şansa bak! Şampiyonlar ligi finali de İstanbul’da!

Bi Beşiktaşlı olarak Fenerbahçe Spor Kulübü’ne sezon boyunca yapılan katakullileri de gördüm.

BİİLEEESİİİİN

3 – 18 Haziran arası Kadıköy Kitap Fuarı Nergiz Yayınları standında olacağım. GELİN YÜZLEŞELİM!

NOT: Sayın Sezen Aksu. Sizinle ben evinizin bahçesinde oturup ayaklarımızı denize soksak, birer kahve içsek bir şarkı bestelesek %100 tuttururuz, hit yaparız.

BİİLEESİİİİİN

Arkadaşlarınızla paylaşın

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
error: Uyarı: Korumalı içerik !!

Reklam Engelleyici Algılandı

Sitemizden en iyi şekilde yararlanmak için lütfen reklam engelleyicinizi kapatınız.