KÜLTÜR SANAT

Neslihan Dağlı ile Seçkin Şiirler’de Yunus Emre Suci

Merhaba sevgili okur,

Bu haftanın konuğu yeni nesil şairlerden Toplumcu gerçekçi şiirler yazan sevgili Yunus Emre Suci 07.09.1985 yılında Adana doğdu.

“ikilik kinini içimden atıp

özde ben bir insan olmaya geldim”

Bir ozanın söylediği bu iki dizeden fazla değilim. Derdim insan olabilmek, insan kalabilmek’’ diyerek özetliyor hayat felsefesini..

**

Kitapları ve şiirlerinin yer aldığı dergiler;

Kimi öpsem yitirir anneliğini (klaros yayınları- 2019)

Kavgayla doğacak bahar (çalakalem yayınları – 2021)

Ecinniler, şehir, eliz, bireylikler, babylon, yirmibirmart,  altıyedi, varlık, sokak … gibi birçok dergi ve fanzinde yayımlandı.

Yunus Emre Suci’nin şiir üzerine düşünceleri;

Şiir, bir tanım ve kalıp içine yerleştirilemez. Kısıtlama oldukça şiir yapaylığa düşer, duyguyu ve anlamı yitirir. Şiir dünyayı değiştiremez ama dünyayı değiştirebilmek için bir kıvılcım yaratabilir

kül umudu

ellerime hüküm: çağ yangını

bir çiçeğin coğrafya kederiyle kanıyor yapraklarımdan sızıyor söküldüğüm toprağın ahı

.

kaç yenilgi karası daha basacak bağrına

yüzümün atlasında kuruyan su yataklarını

.

sesimde baharsız kuş ötüşleri

sesim ki bir zaman doğunun esmer yüzünde dağlara yankı, çocuklara ninni

direnç türküsü  -kıvancını gözlerinde haykıran babalara

babalar, hep mi dam suretli akıntılara gebe

evlerde küf yangınlarda tüf kederi

.

çocuk sesine hasret sokaklar sessizliği

kaldırımlarda büyüttüğüm yağmur

düşecek yüzümüze elbet rengi gökkuşağı çizgileriyle uçurtmalar açacak gökte, misketler artacak salıncaklar..

.

bileklerimde zamansız yenilgi izleri

bileklerim ki bir zaman kerpiç duvarlarda

umuda tohum, ağaçlarda meyveye doğmuş çiçek

bağrına taş yanaşmamış güzelliği annelerin

anneler, hep mi yılkı sürgünü beklemelerde karanfil suskunluğu bahçeler yüzleri

eşiklere dökülmüş yapraklar kederi

**

.

ses mezarlığı

I.

beni bu yalana doğuran her şeye

suya ve çakıl taşlarına dökülen yapraklara

                                                                  -sus

II.

bir mezarı ne ile dolduruyordu ellerim

bu mezarı ne ile dolduruyorum dişlerim kilitli mengene

mezarları ne ile dolduruyor boğazımda dağ sûreti

                                                                               -kın

III.

pas ve kan

toprak ve yaşam

yalan ve inanç

/aynı/ ellerin hüneri

çarmıhı çakanla çarmıha gerilen el /aynı

IV.

beni yalnız, vurulan kuşlar

beni, ipi kopmuş uçurtmalar

beni, yalnızlığı şehirlere sinmiş gecekondular..

V.

beni, bir ol’dan var eden kül

her rüzgâra meyilli

                              -göç

..

suya ve çakıl taşlarına çizilen resimlere

toprağa ve mezar taşlarına düşen çiye

                                                              -sarıl

**

.

ilk değil

I.

ilk değil

adından döndüğüm bu ütopya

çıkmaz sokaklara ağzını dayayan

.

ilk değil düşüşü

pencere önü saksılarının

cinnetimin sokaklarına

.

kaç çiçeğin katili bu eller

gözü doymaz devletlerle yarışır

.

-bu katillik, gözü doymaz devletlere yaraşır

.

tarlasını özenle biçtiğim

alnımda terimle kuruttuğum tütünün

dudağıma kavuşma anı az ise

bir zikir gibi dilime allah olmuş

adının harflerinden

.

bil; bu kaçıncı dönüş

sonbahar kiri yollardan

kara kış tarlalarına

.

II.

kendi ellerinden çıkma taşlara tapanların

kaç putuna ibrahim’se bileğim

kuyulara yusuf düşüşüm

her yitirilene yakup’sa gözlerim

.

yüzünün secdesinde illa

adına şirk koştuğum özgürlük

düşüyorsa kerbela’ya

hüseyin’se boğazımda büyüyen bu çöl kurağı

.

bil; ilk değil

bir damla suya yağmur yürüyüşüm

Arkadaşlarınızla paylaşın

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
error: Uyarı: Korumalı içerik !!

Reklam Engelleyici Algılandı

Sitemizden en iyi şekilde yararlanmak için lütfen reklam engelleyicinizi kapatınız.